Bu sabah, hayatımda ilk kez, kendi ağlama sesime uyandım. Salonda uyumuşum yine. Üşümüşüm. Sessiz ağlamaya devam ederek yatağıma geçtim.
Farkındayım çok fazla ağlamaya başladım fakat durduramıyorum. Uzun yıllar sonra ilk sen ağlatmıştın o gece. Değişen bir şey yok. Aynen devam. Geliyor ve kalıyor. Özellikle yaptığım bir şey değil. Sinir olmaya başladım kendime. Ne bu yahu?!
Yağmur yağdı üzerime. Bugün eski kız arkadaşım aradı. Konuştuk uzunca. Konuyu uzatınca ne oldu acaba diye düşünmeye başladım. Neden olduğunu anlamadım. Üniversite döneminden, sevdiğim bir insan. Güldük bolca. Ressam olması bende ayrı bir merak oluşturmuştu. Neyse, geride kaldı o günler. Arada konuşuyoruz.
Birden ciddileşti ve "ben sana bir şey söylemek istiyorum" dedi. "Sana gençliğim ve ne yapamayacağımı bilemememden dolayı kötü davrandığımı düşünüyorum... Kötü davrandım. Seni çok sevdim. Çok değer verdim. Sadece ne yapacağımı bilemiyordum. Tüm yaptıklarım için özür dilerim" dedi. Çok şaşırdım. Aklımda bu şekilde kalmamıştı oysa.
Onu kötü hatırlamadığımı ve böyle bir özüre gerek olmadığını söyledim. "Her ne olursa olsun bu çok özel bir şey. Benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Değerli bir insanı tanımaktan dolayı mutluyum." dedim.
Hayat ne garip. Son iki yılda üçüncü kişi. 40 kapısına giren şöyle bir irkiliyor. Sıra bende sanırım. Bir kişi kaldı sadece özür dilemem gereken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder