6 Aralık 2011 Salı

Senden Haber Almak Üzerine


Bugün bana Facebook'tan ulaştın. Halimi sorduğun için teşekkür ederim. 10 dakika kadar yazıştık. Yine sinirlendirdim seni. Hayal kırıklığı yaşıyorum. Yeni hayaller kurmayı ama kendi hayallerimi bulmayı denemeliyim. Aslında sen benim hayalimdin. Sana dair kuruduğum hayalse hayalin hayali oldu çıktı. İkimizden düzgün bir hikaye çıkar zannetmiştim. İlk gün buluştuğumuzda bana bir burç yorumu okutmuştun. O zaman bu iş olmaz deyip vazgeçmeliydim belki de. İnat ettim. Karşı durdum. Her şeye rağmen denedim. Sevgime inandım. Ön yargılarına rağmen. Savundum sevgimi. Artık senden saygı da göremiyorum. Kağıtta bir şey vardı. Eğer birbirlerini dinlerlerse sorunları çözebilirler diye. Her söylem bir suçlama gibi algılanıyor. Hep bir savunma hali. Ben bu değilim. Yetişmiyor sana sesim.


İnsan haklarına aykırı bir durum. Haber alma özgürlüğü. Bilgi eksikliği ne kadar yıpratıcı bilemezsin. Son bir aydır senden haber alamıyorum. Bilgi de alamıyorum. Bugün sordum "ayrıldık mı?" diye. Cevap vermiyorsun. Bir ümit. Bunu bile çok görüyorsun. Bunun cevabı bilmiyorum değil. Onu da söylemiyorsun. Kendi bildiğini yap diyorsun. İstediğini yap. Senden başka bir şey istemedim ki hiç. Birisi seni istemiyorsa, gitmişse daha ne kadar kovalarsın ki. Ayıp değil mi gideni zorlamak. Bugün sana yazdıklarımdan da utandım sonra. Hayatımda ilk kez birisine "gitme kal" dedim. Bugün. Sana. 


Canımı yakmayı neden istiyorsun? Sana ne kötülük yaptım? Sana ne yaptım da bu hale geldi her şey? Sorun bir tek benim demek. 


"Bana güç gösterdin" yazmışsın en son. Neden bahsettiğini anlamıyorum. Hatırladığın beni tanımıyorum. Bunlar çok ağır suçlamalar. Bunu tartışmak için yazmıyorum. Kendine bir sor lütfen. 


Yanımızda arkadaşın varken konuşmaya hazırım. İkimiz beraber yapamayacağız bunu. Gerek yok diyorsan, bunu söyle lütfen. Biliyorum bende eşyalarin var ve onlari almak isteyeceksin. Eğer gideceksen, gelmemek üzere, görüşmek istemiyorum. İstediğin adrese yollarım. Beni görüp daha da nefret etmene gerek yok. Fakat bir süre sonra bana yönelttiğin sinirin baska yerlerde devam ederken sakinlerse üzülmeni istemem. Vicdan azabın çok ağır olabilir. Benden uzak kalmak için kendini bunlarla doldurman çok gerçekçi olmayabilir. Ama uzak kalmak için işine yarar. Haklısın. Bunu kullanman sana iyi gelecektir. İşte bunun için sana cevap yazmayacağım.


Hayalinde bile bu kadar vahşiyse karşılığım, sana bu kadar zarar veriyorsam, hayatı sana zehir ediyorsam, benimle olmanın hiç anlamı yok. Gidişini rasyonalize ediyorsan bunu da anlarım. 


Bana düşen bu noktadan sonra nedir biliyor musun: geri çekilmek ve hayatından tümüyle çıkmak. Sana bu kadar zarar veriyorsam seni daha fazla üzmemeliyim. Sana zarar veren her şeye savaş açmıştım biliyorsun. Seni korumak için değil. Sen kendini zaten savunabilirsin. Yanında olmak için. Eğer zarar veren bensem, tüm acısına rağmen kendimi çekebilirim. Acından ölsem de. Ne kendimi ne de düşüncelerimi anlatamamışım sana. Bu kahredici bir durum. 


Seni anlıyorum. Kendine ne yaptığını açıklamanın en kolay yolu bu. Bana kötü davranıyordu deyip sıyrılmak. Bunu ben de yapabilseydim keşke. Sadece hak yemek bu kadar kolay olmamalı. O kişinin ah'ı o ya da bu şekilde çıkıyor. Ben ah almak istemiyorum. Eğer canını istemeden, farketmeden yaktıysam özür dilerim. Amacım hiç bu olmadı. 


Merak etme, arkadaşlarına "çok yoğun çalışıyor, sizi çok özlemiş, aklı hep sizde, hatta o kadar yoğun ki 22 gündür görüşemiyoruz" dedim. Beni senin  sevgilin olarak tanıttılar hep. Damat dediler. Bir şey diyemedim. Keşke. Ağlamaya başladım şu an. Bir dakika lütfen.


Gülümsedim. Sadece gülümsedim. İçim hep ağlarken. Bir ara söylemek istedim. Dile gelemedim. Tanrım ne ağır bir yük sırtımdaki. Bana güç ver. Bunu taşımak için. Altında ezilsem de senin için taşıyacağım. Yaşadığım, hatırladığım sen için. Kurmaca olmadan, suçlama olmadan. Senin gibi olamıyorum. Sürekli eleştiren, kötü hatırlayan. Her şeyi unutup içimdeki o temiz bize bakıyorum bazen. Halen o kadar güzel ki...




Stress ile kimse yaşayamaz. Bir gün gideceğini bile bile bunu yaptım ben. Seni kaybetmemek için. Evet bencilceydi. Seni sevdiğim için kaybetmek istemedim. Her şeyi göze aldım. Stresse yenildim belki de.


Hiçbirimiz sandığımız kadar güçlü değiliz. Olamayız da. Büyük bir yanılsama. Bunun için karşımızdakine tatsız şeyler yükleyip aşağıya çekmek en kolay yol oluyor.


Bunu içten söylüyorum. Beni bir gün gerçekten anlayacaksın. O zaman içine düşenle nasıl baş edeceksin bilmiyorum. Acı çekmemi umursamıyorsun. Düşüncelerimi, seninle yaşanmışlığımı, sana katkılarımı, vd. hatırlamıyorsun. Çoktan gitmişsin. Ben neyi bekliyorum? Neyi bekliyorum? Bir hayali.


Sana hep bir kadın gibi, bir birey gibi davrandım. Sevdim. Arzuladım. Her şeyimi açtım. Sevince böyle oluyormuş. Bunu öğrendim. Ben sende gerçek sevgiyi tattım. Bunun için daha çok acı veriyor. İlk kez aşık oldum. İlk kez ruh eşim dedim. İlk kez evlenmek istediğim kişiyi buldum. İlk kez birisinden çocuk istedim. İlk kez ilk görüşte aşık oldum. İlk kez sevişirken ağladım. İlk kez inandım. Seni böyle hatırlamayı tercih ederim.


Bana yazdıklarını okutacak mısın diye sordun. Bilmiyorum. Bunları okuman için yazmıyorum. Sana sesimi duyuramayınca, konuşamayınca tüm çıplaklığımla konuşabileceğim bir yer aradım. Burası senin okuman için değil, benim kendimle ve seninle konuşmak için oluşturduğum bir alan. Okumanı değil, her gün sana yazdığımı bilmeni istedim.


Sana olan aşıkıma bu şekilde inandırmak değil, sadece bana inanmanı istedim. Söylediklerime. Burası bunların ispatı için açılmış bir alan değil. 


Belki ayrılırsak. Halen ne diyorum yahu. Gittin ve halen ayrılırsak diyorum. Salaklık işte. Söylüyorum kızıyorsun. Ben ne yapacağım benimle? Bak aklıma kötü bir şey geldi: bir süre daha yalnız kalmak istediğini yazmışsın. Başka bir/birkaç ilişki daha deneyip olmadığını görünce mi bana geleceksin? Üzerinde başkalarının kokusu, aklında başkalarının adı, dudaklarında başkalarının tadıyla.




Kadın- iyi misin


Adam- teşekkür ederim sorduğun için. değilim. sen iyi misin?


K- bilmiyorum degisken.ameliyat iyi gecti ama di mi


A- evet. cuma günüydü. iyi geçti. arada iyi olmana sevindim. umarım daha da iyi olursun.


K- sen de daha ıyı olursun umarım


A- iyi temennilerin için teşekkür ederim. benim bir süre daha iyi olmam pek mümkün değil. ama merak etme. çalışıyorum. elbet ben de iyi olacağım. sensiz bunu ne zaman yapabilirim bilmiyorum. baskı kurmak için söylemedim. sanırım sende her şey bitti değil mi? bunu söylemen mümkün mü en azından. çünkü ben salak gibi bekliyorum da. beklerim, sorun değil de bittiyse sende bunu bilmem iyi olur.


K- ben de her sey nasıl bitebilir xxxx. icinden nasıl geliyorsa oyle davran .. kımseyı bekleme.. icinden geldigi gibi hareket et. ıstedıgın kısıyle gorus konus ...istedigini yao
yap* beklemek de salaklıksa lutfen bekleme


A- ne düşüneceğimi bilemiyorum yyyy. içimden seni görmek geliyor ama sende karşılığı yok gibi. istediğim kişilerle zaten görüşüyordum. sen mi görüşemiyordun? anlayamıyorum. çok dağıldım. kızma. salaklık kelimesini bilmediğim için kullanıyorum. bana kızma lütfen. kızma ne olur. Başkası mı var, zaman mı açıyorsun? ne olduğunu bilemiyorum. bunun için saçmalarsam bana kızma lütfen. artık kızma lütfen.


K- artık sana kızmıyorum..artık sadece kendımı dınlemek ıstıyorum..kendımı sesimi..
ne kızmak..ne sinir olmak ıstıyorum


A- ne diyor peki?


K- bir sure daha kendımle kalmam gerektıgını... yalnız kavgasız stressiz... gurultusuz, tripsiz... cekismesiz..suclamasız... huzurlu... sessizz


A- ya bensiz? bunları benimle de yakalaman mümkün olamaz mı? sürekli gözlerim doluyor rahat yazamıyorum. 22 gün sonra ilk konuşma burada olmasaydı keşke. yine de buna da şükür. yine gitmişsin...


K- o zaman ılk konusma ıcın bır gırısımde bulunsaydın xxxx. profil fotografın da cok guzelmıs.. sasırtıcı


A- yyyy'cim sen gidince seni sıkıştırmak, hayatında sıkıntı olmak istemedim. geri dönmek istersen haber verirsin diye düşündüm. benden nefret etmeni istemiyorum. seni kızdırmak, üzamek, sıkıştırmak istemiyorum. şu hayatta bir tek seni istedim. başka bir şey değil. lütfen bana aramadın deme. her gün adını haykırdım ağlayarak. bana haksızlık etme istersen. ne diyeceğimi bilemiyorum. seni kızdırmak istemiyorum. bundan çok korkuyorum.


K- peki.. o zaman susuyorum.. kendıne ıyı bak


A- ne demek, hayır!   n'olur gitme. susma


K- artık konusamıyorum


A- ben seni rahat, özgür, dertsiz, kavgasız bırakırım. istersen beni görmezsin de


K- bunları sonra konusalım


A- ayrıldık mı tamamen


K- konusmak ıstemıyorum suanda


A- bunu bilmeye hakkım var en azından sadece bu


K- fotografının yanında ne yazıyor merak ettım


A- bir gün uzunca anlatmak isterim. öğretmen edasında olmadan. şunu yap, bunu yap demeden


K- ?


A- benim de çıkmam lazım. mmmm'ye gidiyorum. seni soracaklar, ne diyeceğim? kafam karışık. annem soruyor sürekli


K- sureklı calısıo..sızı cok ozlemıs..aklı sızdeymıs de


A- kendime cevabım yok, onlara.... sıkmayayım seni. her şey yolunda. rahat ol. istediğin gibi yaşa. sonuna kadar arkandayım. yanında olmak isterdim o ayrı. ya sevgili misiniz diye sorarsa ne diyeceğim? 22 gündür konuşmuyor ve görüşmüyoruz. gerçek bu. bunu neden söyleyemiyorum... kabullenemedim çünkü. vaktini almayayım. Bir anda üzerine yağdım. Kusura bakma. her gün sana sayfalar yazıyorum. bir anda boşaldım


K- vaktımı almıyorsun


A- unutalım


K- yazdıklarını okuyabılecek mıyhım



A- rahatsız etmeyeyim. biraz sevgin kaldıysa onu da almayayım.


K- merak etme ona artık gucun yetmez


A- sana güç göstermedim hiç. sevdim sadece. varsın gücüm olmasın.


K- bana güç gösterdin xxxx .hem de çok güçlükler



Gerçekten soruyorum: neyim ben?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder